Meksika'da Adil Önleme için Teknoloji - SeismicAI içeren makale

Meksika'da Adil Önleme için Teknoloji
SPREAD iletişim Genel Müdürü Fernanda Ramirez'in makalesi (İngilizce çeviri)
Meksika onlarca yıldır titreyen bir zeminle yaşıyor. Yakın tarihte iki kez (1985 ve 2017) yaşanan 19 Eylül'ün anısı sadece acıyla değil, kaçınılmaz olsa da doğal trajedilerin öngörülebileceği bilinciyle de anılıyor.
Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü (Caltech) tarafından yapılan bir araştırma, erken uyarı sistemi uygulandığında kentsel alanlarda depreme bağlı ölümleri %30 ila %80 oranında azaltabileceğini ortaya koymuştur. Sismik açıdan aktif bir ülke olarak riski azaltmak için hazırlıklı olmamız gerektiğinden bunu aklımızda tutmalıyız.
Meksika'da yeryüzü her gün sallanıyor. Ulusal Sismoloji Servisi (SSN) 2023 yılında 25.000'den fazla sarsıntı kaydetmiştir; bu da günde ortalama 70 olay anlamına gelmektedir. Bu sarsıntılar, son on yılda (2015-2025) ülkede 4,8 milyar dolardan fazla ekonomik kayba neden olmuştur.
Bu senaryo karşısında, 2023 yılından beri Meksika'da faaliyet gösteren SeismicAI şirketi, yapay zekaya ve gerçek zamanlı uyarılara dayalı bir teknoloji sunmaktadır. Sistemleri, şiddetli sarsıntı başlamadan saniyeler önce bile hareketin merkez üssünü hassas bir şekilde tespit ederek tehlikeli makinelerin durdurulması, binaların boşaltılması veya kritik altyapının korunması gibi kilit önlemlerin alınmasına olanak sağlıyor.
11 Haziran'da Guerrero'da meydana gelen ve resmi uyarıyı harekete geçirmeyen bir deprem sırasında SeismicAI sistemi olayı tam olarak tespit ederek SSN'den iki dakika önce bir uyarı göndermeyi başardı. Sarsıntı çok büyük olmamasına rağmen, bu tatbikat geleneksel sistem henüz tepki vermemiş olsa bile önceden ne kadar çok şey yapılabileceğini göstermiştir.
Bu neden önemli? Çünkü deprem bir doğa olayı olarak insan kontrolünün dışındadır, ancak teknoloji ve bilimi birleştiren araçlarla etkisi azaltılabilir. Kurbanların, çevresel hasarın ve su, enerji ve sağlık altyapısındaki aksaklıkların azaltılması, nasıl tepki verdiğimize ve daha da önemlisi bunu ne kadar hızlı yapabildiğimize bağlıdır.
Dünya Bankası'na göre, bir ülkede alarm kapsamının %24 oranında iyileştirilmesi, afetlere bağlı ölümleri %23 oranında azaltabilir. Meksika gibi sosyal ve bölgesel açıdan eşitsiz bir ülkede bu rakamlar acil bir ihtiyacın altını çizmektedir: sadece büyük şehirlerde yaşayanların değil, tüm nüfusun modern, etkili ve erişilebilir izleme sistemlerine erişimini sağlayan adil bir önleme politikası.
Sismik tehditle yüzleşmek sadece Sivil Koruma'nın işi değildir: hükümetlerin, işletmelerin, bilimsel toplulukların ve toplumun ortak sorumluluğudur. Kurtarılan her hayat, önlemenin aynı zamanda içinde yaşadığımız çevreyi korumanın bir yolu olduğunun kanıtı olduğundan, teknolojiyle hazırlanmak etik bir zorunluluktur.
https://www.linkedin.com/posts/activity-7353976717541040129-bv_Y/?utm_source=share&utm_medium=member_desktop&rcm=ACoAAADdbRcBwMcv15EyRlpErYRKeYMAoy_TQzA